Tatiller, çocukların dinlenmesini sağlarken bir yandan da okuldan uzak kalmanın getirdiği rahatlığa da neden oluyor. Çocuğun yeniden okula alışma sürecinde ise aile ve öğretmenlere görevler düşüyor. Pedagog Elif İpek, bu süreçte aile ve öğretmenlerin işine yarayacak önerilerde bulundu.

“Çocuklar okula yeniden gidecekleri dönem başladığında; gece uyumak, sabah uyanmak, okula gitmek istemeyebilirler, evde saklanabilirler, sınıfa girmek istemeyebilirler, bağırarak ağlayabilirler, ailesini sınıfta isteyebilirler, tırnaklarını yiyebilir, çiş veya kaka kaçırabilirler, etkinliklere katılmazlar, okuldan kaçabilirler.
Aile ve öğretmenler nasıl bir yol izlemelidir?
Öncelikle çocuk okul ortamına geç de olsa alışacaktır. Soru; "çocuk okula alışacak mı?" yerine "uyum sürecini sağlıklı biçimde nasıl yaşarız?" olmalıdır. Cevap ise; öğretmen ile ailenin kendi içlerinde ve birbirlerine karşı tutumlu olmalarında yatar. Birlikte bir strateji belirlenmeli ve uygulanmalıdır.
Aile okulun olumlu yanlarını övmeli, çocuğa zorlanabileceğini ama başaracağını, okula gitmenin onun görevi olduğunu anlatmalı, çocuğun olumsuz yorumlarına "ama" ile başlayan cümleler ile karşı gelmemelidir. Bu durumda çocuk anlaşılmadığını, kaygılarının var olduğunu fakat insanları inandıramadığını hisseder. Kime güveneceğini bilemez. Aile çocuğun kaygılarını anlamaya çalışmalı ve aşması için onu yüreklendirmelidir. Okula giderken olacaklarda bahsetmeli ve onu hazırlamalıdır (seni arkadaşlarına oynaman/yeni şeyler öğrenmen için bırakacağım, öğretmenin seni koruyacak, çıkış zamanı gelip seni alacağım gibi).
Okula gittikten sonra ise öğretmenin yönlendirmelerine uygun davranıp kontrolü öğretmene bırakmak, çocuğun yönlendirmesine uymamak önemlidir. Öğretmen çocuğu karşılayabilir, sınıfa çekmek için küçük görevler verebilir, ayrıcalıklı olduğunu hissettirmeden kontrol edebilir, olumlu davranışlarını pekiştirebilir. Böylece çocuk sınıf ortamının pek de fena bir yer olmadığını kavrar ve endişeleri son bulur. Fakat tüm bu çabalara rağmen çocuğun kaygıları sürüyor ise konunun uzmanlarından kaygı kontrolü ile ilgili destek almak yerinde olur. Aksi halde kaygılar yaş ile birlikte büyüyerek kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkiler.”