İlk başlarda…
Her bakışında gözlerinden kıvılcımlar çıkıyordu,
Karşımda heyecandan karışıp, cümlenin ortasında nefes almak için durup, sözüne öyle devam ediyordun,
Sevgini göstermeye çikolatalar, çicekler, hediye paketleri yeterli gelmiyordu.

Hani bensiz bir saniye geçirmeyecektin?
Beni paket edip yan cebinde saklayacaktın?

Şimdi…
Söyle ne oldu bize
Tatillerini bensiz planlıyor,
Eve geç gelip, sabah koşarak evden kaçıyorsun.
Beni sevginden mahrum bırakıp, teninden bile esirgiyorsun.

Söyle bana bize ne oldu, ben seni hangi arada kaybettim?

Kadının da, erkeğin de zaman içinde belli gündemleri oluşur. Öncelik sıraları farklıdır. Birbirlerine bu gündemleri kabul ettirmeye, kendi taleplerini öne çıkarmaya çalışırlar.

Kadın çoğunlukla gizli silahlarını kullanarak baştan çıkarır erkeğini ve sessizce halleder işini.

Kimi zaman da sözleriyle bombalı, makineli tüfek etkisi yaratarak savaş alanına dönüştürür ortalığı…

Erkekse direnir ilk başlarda yatağındaki düşmana karşı ama sonraları içindeki savaşçı kimliği ağır basar ve can gücüyle savaşmaya başlar.
Savaşın etkisiyle önce arzuları söner, sonra isteği ve sevgisi azalır. İlişki bir anda ortalığı kaplayan toz dumandan erkeğin nefes alamadığı bir alana dönüşür ve kaçmanın planlarını düşünmeye başlar.

Bu savaşların adı ilişkilerde “Ego Savaşları”dır. İlişkilerde şerbetli dönem bitip, herkesin kendi sepetindekileri dökmeye başladığında başlar ego savaşları…

Bu savaşların olduğu ilişkilerde kazanan olmamıştır. Egonun bitmez tükenmez arzuları, istekleri karşısında yapılanlar hiçbir zaman yeterli gelmez. Ego hep daha fazlasını elde etmek ister. Kendisini giderek dev aynalarda görür, karşısındakini de küçültür. İlk başka karşılık beklemeden özveriyle yapılanlar giderek fedakarlıklarla yer değiştirir. Egonun olduğu yerde yapılanlar fedakarlıktır. Sonradan bir şey elde etmek için o an bir şeyler feda edilir.

Bu da ilişkiyi beklentiye sokmak ve dengesiz temeller üzerine kurmak demektir.

İlişkilerde ortak yaşam başladığında ve talepler çakıştığında ne yapmalıyız?

İlişkilerde hız yavaş olanın hızı olmalıdır. Bu bir ekip çalışmasıdır. Hareketlerimizde ortak yol alabilmek, ilişki içindeki partnerinizi kaybetmemek için öncelikle ona karşı dürüst olmanız gerekir.

Onu zorlamak yerine, kendi isteklerimiz farkında olmak ve onunda bu noktaya gelmesini, gelemiyorsa sebeplerini anlamaya çalışmamız önemlidir.

Ortak bir yaşam başladığında verilen kararların ortak olmasına dikkat etmeli ve karşımızdaki kişiyi zorlamamalıyız.

Zorlamanın, diretmenin, inatlaşmanın olduğu yerde ego savaşları başlamıştır.

Egonun olduğu yerde uzlaşma, işbirliği ve sevgi olamaz.

Oysa ki sağlam bir ilişki için karşımızdakini anlamaya çalışmak ve kendi isteklerimizin farkında olmak gereklidir. Ancak bu şekilde kendimizi ifade edebilir ve egomuzu kontrol altında tutabiliriz.

İlişkilerinde partnerinizin ellerini bırakmadan sevgiyle yol almanız dileğiyle,

Sevgiyle yazdım,
Saba Deniz
Yaşam Koçu