Bir sanatçı ruhun yansıması

Son zamanlarda sanatçı ruhlardan daha çok etkilenmeye başladım.

Eskiden sadece resim olarak baktığım tablolara şimdilerde baktığımda başka hayatlara dokunmuş gibi oluyorum. Onların hislerini renklerle dile getirmeleri içime dokunuyor.

Elime tuvalleri, renkleri alıp ben de anlatmak istiyorum. Renklerin coşkusu içinde kaybolmak bazen kelimeleri aramaktan daha kolay geliyor.

Marc Chagall’ın bir iki resmini görmüşlüğüm vardı ama resimleriyle ismini yan yana getiremezdim. Hele ki ruhunu, sevgisini, yaşam coşkusunu tarif edemezdim.

Sergi gezmek bir sanatçının hayatına kısa süreli dahil olmak gibi…

Pera Müzesi'nde 3 kata yayılmış Marc Chagall sergisini gezerken sadece resimleri değil, bir kişinin yaşam hikayesini, o resimlerin nasıl oluştuğunun bilgilerine de ulaşıyorsunuz. Resimlerin altındaki notlar, duvarlarda anlatılan kısa hikayeler ve sanatçının hayatına dair fotoğraflarla dolu bir sergiyi gezerken o sanatçının ruhunu, hayatını yaşıyorsunuz. Hele karşınızda bir de konuşan Chagall olunca, resimleri aklınıza kazınıyor.

98 yıllık bir hayat hikayesinden, o zamanın tarihini, o dönemdeki toplumsal problemlerini, kişinin gelişimini ve yansımasını izliyorsunuz.

Ayna tutan yaşamlar…

Düşünüyorum da her birimizin yaşamları birbirimize ne çok şey için aynalık yapıyor.

Alabileceğimiz mesajlar, geliştirebileceğimiz yönlerimizi aslında istersek birbirimiz üzerinden dikkatli bir gözlemle öğrenebiliriz.

Bunun için tabii öncelikle bakmasını bilmemiz gerekiyor.

Hayatına dahil olduğum sürece Chagall’in, yaşama tutunuşu, karısı Bella’ya olan aşkını ve yaşadığı dönemde Yahudi olması sebebiyle maruz kaldığı sıkıntılara ortak oldum.

Yakılan yüzlerce resminden sonra, gene dimdik ayakta duruşunu ve tükenmeyen yaşam coşkusunu resimlerine yansıtmasını gördüm.

Renklerle dans eden, baktığına kendini katarak yorumlayan bir sanatçı gördüm.

Bir kişinin yaşamından bir çok kişiye giden mesajları, dolu dolu yaşamış, ölümsüzleşmiş bir ruhu gördüm.

Siz de kendinize bir ödül verin; havada uçuşan eşekler, öpüşen sevgililer, damda oturan bir büyükbaba veya mutlulukla öten horozları görmek, Chagall’le tanışmak için Pera’ya gidin.

Bakın bakalım onun sizdeki yansıması ne olacak.


Sevgiyle yazdım,
Saba Deniz
Yaşam Koçu